-
[isim]
Cepte taşınan, içine para, tütün vb. konulan, kumaştan veya örgüden küçük torba
-
"Boynundan bir kese çıkardı fakat içine bakmadan ani bir fikirle yüzü kızardı."
(Halide Edip Adıvar)
-
"Balo ve kokteyl partisine bir davetiye alabilmek için keselerinin ağzını açmak kifayet etmezse avuçlarını açarlar."
(Halide Edip Adıvar)
-
"Bunda benim keseme bir girecek yok ki sana yalan söyleyeyim."
(Memduh Şevket Esendal)
-
"Böylece Tecirlilerin yanına varan bir hoca, kesesini pek çok doldururmuş."
(Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Bu küçük torba miktarında olan
-
Bazı şeylerin üzerine geçirilen, kumaştan çanta biçiminde kap
-
Yıkanırken kir çıkartmak için ele geçirilen, vücudu ovmaya yarayan, bürümcükten, cep biçiminde bez
-
Bir kimsenin mal varlığı
-
"Bu sadeleşme vücut ve keseye daha elverişli idi."
(Falih Rıfkı Atay)
-
Organizmanın bazı boşlukları
-
Su bitkilerinde içi hava ile dolu olan ve bitkinin suda yüzer durumda kalmasını sağlayan şişkinlik
-
Beş yüz kuruşluk para birimi
KESE kelimesi baş harfi K, son harfi E olan bir kelimedir.
Başında K sonunda E olan bu kelimenin:
birinci harfi: K
ikinci harfi: E
üçüncü harfi: S
dördüncü harfi: E
Başı K sonu E olan 4 harfli kelime.