-
[isim]
Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model
-
"Cemal Paşa ecnebi mütehassısların yardımı ile örnek çiftlikler de yapmıştır."
(Falih Rıfkı Atay)
-
"Atatürk sarı bıyıklarını kestiğinden bu yana devlet adamlarının çoğu onu örnek aldılar."
(Haldun Taner)
-
"Ne örnek olmaya değerim ne de gülünç olmaktan zevk alırım."
(Falih Rıfkı Atay)
-
Göstermelik
-
"Vali, burada yapılmış olan peynirlerden bir örnek görmek istedi."
(Memduh Şevket Esendal)
-
"Bu çocuk babasını örnek alıyor."
-
Bir şeyin benzeri, tıpkısı, misil
-
"Bu yapının bir örneği daha yoktur."
-
Bir düşünceyi, kuralı, gözlemi veya savı desteklemek ve açıklamak amacıyla ileri sürülen söz, yapılan davranış, misal
-
Durum ve niteliği benimsenmeye değer kimse veya şey
-
"Örnek aransa öyle sanıyorum ki bizimkinden âlâsı bulunmaz."
(Haldun Taner)
-
[sıfat]
En iyi biçimde olan
-
"Bir dâhinin, olağanüstü bir adamın, örnek bir hoca olmamasını doğal karşılamalı."
(Haldun Taner)
ÖRNEK kelimesi baş harfi Ö, son harfi K olan bir kelimedir.
Başında Ö sonunda K olan bu kelimenin:
birinci harfi: Ö
ikinci harfi: R
üçüncü harfi: N
dördüncü harfi: E
beşinci harfi: K
Başı Ö sonu K olan 5 harfli kelime.