-
[sıfat]
Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı
-
"Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu."
(Peyami Safa)
-
"Dallar uçlara doğru gittikçe inceliyor, gecenin karanlığına karışarak son buluyordu."
(Necati Cumalı)
-
"Kavga âdeta göz yaşları içinde sona eriyordu."
(Reşat Nuri Güntekin)
-
"Salime kadının damadından bahsederken onu övmelerine son gelmezdi."
(Halit Ziya Uşaklıgil)
-
En arkada bulunan
-
Artık ondan ötesi veya başkası olmayan
-
"Son atlıkarıncayı Kadırga meydanında birkaç yıl evvel görmüştüm."
(Hasan Âli Yücel)
-
[isim]
Uç, sınır
-
Olanca
-
"Son kuvvetiyle: Ya Ali! diye bağırdı."
(Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bir şeyin en arkadan gelen bölümü, bitimi, nihayet, akıbet
-
"Kışın sonu. Bu yolun sonu."
-
[isim]
Ölüm
-
[isim]
Etene
SON kelimesi baş harfi S, son harfi N olan bir kelimedir.
Başında S sonunda N olan bu kelimenin:
birinci harfi: S
ikinci harfi: O
üçüncü harfi: N
Başı S sonu N olan 3 harfli kelime.